PAYLAŞTIKÇA KEYİF ALIYORUZ..

  • RSS
  • Delicious
  • Facebook
  • Twitter
  • HAYAT BİR ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALI

    Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, 'Sen eğitimcisin, neler öğretmem gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anlatmaya başladım: Annelik uzun zaman alan ve günün yirmi dört saati devam eden adı 'insan yetiştirmek' olan bir iş. Bir kere bilmelisin ki, zaman alacak. Neye zaman harcarsan onun karşılığını alırsın. İşine zaman harcarsan işinden, eşine zaman harcarsan eşinden, çocuğuna zaman ayırırsan da ondan karşılığını alırsın. Yapabiliyorsan gözyaşlarını tutmamasını öğret, acı çekmeden olgunlaşamayacağını... Kıskanmamayı öğret ona, arkadaşının başarısından mutlu olmayı, birlikte sevinçleri paylaşmayı, içinden 'neden ben değil de o?' demeden... ...

  • TRABZONSPOR'UN REKORU İNGİLİZ THE GUARDIAN GAZETESİNDE

    İngiliz The Guardian gazetesinde, James Robeson imzasıyla çıkan 'deplasmanda takımına en fazla destek verilen maçlar' isimli bir makale kaleme aldı. Robeson, Trabzonspor'un, İBB maçı için Olimpiyat Stadı'na 61 bin Trabzonspor taraftarını getirmeye başararak bu konuda önemli bir başarı sağladığını belirtti. 2007 yılında Dortmund'un Westfalen Stadı'nda oynanan Dortmund-Schalke maçında ise rakip takımın tribünlerinde 81 bin 780 Schalke taraftarı olduğu bildirildi. Benfica'nın Lille ile Paris'teki Stade De France'da oynadığı Avrupa Kupası maçına ise 40 bin Benfica taraftarının gittiği bunun da farklı bir rekor olduğu belirtildi. 1976'da Brezilya'da oynanan maçta ise 146 bin kişilik Maracana Stadı'na yaklaşık 80 bin Corinthiants taraftarı geldiği ve ev sahibi Fluminense taraftarından fazla olan bu rakamın Guiness için rekor olarak kabul edildiği de yazıda ortaya çıkan bir detaydı. Kaynak:Trabzonunsesi

  • Nam ullamcorper iaculis erat eget suscipit.

    Etiam ultrices felis sed ante tincidunt pharetra. Morbi sit amet orci at lorem tincidunt viverra. Donec varius posuere leo et iaculis. Pellentesque ultricies, ante at dignissim rutrum, nisi enim tempor leo, id iaculis sapien risus quis neque. Ut sed mauris sit amet eros tincidunt adipiscing eu vitae lectus. Class aptent taciti sociosqu ad litora torquent per conubia nostra, per inceptos ...

Twitter

Archive for Eylül 2007

Lütfen çok dikkatle okuyunuz.

Mangal yaparken aniden Sinem’in ayağı takıldı ve düştü. Hemen Ambulans’a haber vermek istedilerse de Sinem buna karşı çıktı – kendisini iyi hissettiğini ve düşmesine sepeb olarak da ayakkabılarının yeni olduğunu gösterdi.

Biraz titrek ve solgun göründüğünden, arkadaşları üstünü başını temizlemeye yardımcı oldular ve önüne dolu bir tabak koydular, çünkü elindeki tabağı düşürmüştü. Sinem akşama kadar diğerleriyle birlikte eğlenmeye devam etti.

Eşi akşam olduğunda hepimizi arayıp Sinem’in hastaneye kaldırıldığını haber verdi.

Akşam saat 23:00’te Sinem vefat etmiş. Meğer Mangal yaparken Beyin Kanaması geçirmiş.

- Eğer herhangi biri bunun bir Beyin kanaması olduğunu anlasaydı Sinem bugün hayatta olurdu.

Lütfen ekteki yazıyı dikkatle okuyunuz:

Bir Nöroloji Uzmanı şöyle der: Önemli olan Beyin kanaması teşhisini koymak ve 3 saat içerisinde bunu tedavi ettirmek, ki bu hiç de kolay değil.

Beyin kanaması olduğunu anlamak için aşağıdaki dört adımı uygulamak gerekir:

Beyin kanaması semptonlarını anlamak çok zor olabilir. Fakat bu konuda bilgisiz olup beyin kanaması geçiren kişiye müdahale edilmezse, beyini çok ciddi zararlar görebilir.

Doktorlar, artık herkesin aşağıdaki 4 adımı uygulamakla, bunu kolayca anlayabileceğini söylemektedir.

• Kişinin gülümsemesini istemek (eğer yapamazsa = Felç demektir)

• Kişinin çok basit bir cümle söylemesini istemek (“Bugün çok güzel bir gün”) gibi.

• Kişiden her iki kolunu birden kaldırmasını istemek.

• Kişiden dilini dışarı çıkartmasını istemek. Eğer yamulmuşsa bu da felç geçirdiğine işarettir.

Eğer kişi bu dört adımdan birini yerine getiremiyorsa – “lütfen” derhal acil Servise haber veriniz ve Doktora telefonda durumu izah ediniz.

Ünlü bir Kardiyolog – “Eğer bu açıklama 10 kişiye ulaşırsa, emin olun ki en az birkişinin hayatı kurtulur” demiş.

TÜRK SİNEMASININ UNUTULMAZ REPLİKLERİ


"Bana annemi tekrar anlatır mısın babacığım?"
"Senin annen bir melekti yavrum."
"Amca, size baba diyebilir miyim?"
"Bu resimdeki amca kim anne?"
"Tanrım, görmüyorum!"
"Görüyorum, görüyorum!"
"Biz ayrı dünyaların insanlarıyız."
"Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı."
"Kızımın peşini bırakmak için ne kadar istiyorsun?"
"Az kazanıyorum belki ama namusumla, alnımın teriyle kazanıyorum."
"Çok küstahsınız."
"Anneciğim, ben bu amcayı çok sevdim."
"Neden ağlıyorsun anneciğim? / Hayır yavrum ağlamıyorum. Gözüme toz kaçtı."
"Benim de senin yaşlarında bir oğlum vardı evladım."
"Seni sevmiyorum, seninle oyun oynadım, bunu anlamadın mı hala? Sen benim makyaj masrafımı bile karşılayamazsın."
"Annen sen doğarken öldü yavrum."
"N'olur gerçegi söyleyin doktor, yaşayacak mıyım?"
"O kızla evlenirsen, seni mirasımdan mahrum, evlatlıktan men ederim."
"N'ayır Necla, n'olamaz!"
"Ben fakir bir gencim, sen ise zengin bir fabrikatörün kızısın."
"Evlenince pembe pancurlu bir evimiz olacak."
"Aman Allah'ım, ne kadar mesudum!"
"Hayır! Durun! O suçsuzdur. Aradığınız suçlu benim!"
"Bu ses? Bu ses! Olamaz! Git! Git buradan!"
"Vücuduma sahip olabilirsin ama ruhuma asla."
"Ben fakir bir gencim, reca ederim duygularımla oynamayın."
"Seni ebediyete kadar bekleyeceğim."
"Lütfen haddinizi biliniz."
"Metanetinizi muhafaza ediniz. Tanri'dan ümit kesilmez.
"Bana yıllar önce çılgıncasına sevdiğim bir kadını hatırlattınız."
"Peki, bana yazmış olduğun aşk dolu o mektuplar, meğer hepsi yalanmış. Neden, neden?"
"Hayır, hayır! Sandığın gibi değil."
"Fakirsin sen. Fakir! Fakir!"
"Beni paranla satın alabileceğini mi sandın?"
"Hayır! Hayır! Tertemiz hislerimle oynadın benim."
"Saadet dolu yuvamıza kara bir gölge düşürdün."
"Bizim gibi insanlar şerefleri için yaşarlar, namusları için ölürler. Ama sen bunu anlayamazsın."
"Ben artık yarım bir insanım, seni mesut edemem."
"Olmadı, yapamadım. Seni unutamadım."
"N'Allah'ım. Sen! Sen..."
"Çok mesudum, seni deliler gibi seviyorum."
"Hangi Kadir? / Deli Kadir ulen!"
"Seni kevgire çevirmezsem bana da Karamürselli demesinler!"
"Bu ses? N'olamaz!"
"N'ayır, n'olamaz!"
"Hayır, sen benim çocuğum olamazsın. Benim çocuğum öldü."
"Hayır teyze sen benim annemsin. Al bak resme."
"Evet, sen benim oğlumsun."
"Allah'ım! Bu günleri bana gösterdiğin için sana çok teşekkür ederim."



















Bunu çözebilirmisin?

ANAOKULUNDA Kİ ÇOCUKLARA YAPILMIŞ BİR TEST !

Sorulan soru şu:

"Resimde gösterilen otobüs hangi yöne doğru hareket ediyor?

Resimi iyice incele ve cevap vermeye çalış.

(cevabın "sağ" yada "sol" olabilir).

Cevabını vermeden önce iyice düşün.













Hala bir fikir üretemedin mi? İyice düşün.







Peki, o zaman ben söyleyeceğim!

Anaokulunda ki tüm çocukların cevabı “SOL” olmuştu.

“Neden sol” sorulduklarında, yani “nasıl anladın ki otobüs sol tarafına hareket ediyor?

Çocukların cevabı şu olmuş: “ÇÜNKÜ OTOBÜSÜN KAPILARI GÖRÜLMÜYOR”!

Şimdi kendini nasıl hissediyorsun??????

VIR VIR



> Amerikalı
sadece paraya ve maddiyata dayalı

> hayatından bıkıp usanınca

> herşeyi satıp savmış, Hindistan'a gitmiş.

> Memleketin kuş uçmaz kervan geçmez

> bir köşesinde yaşayan, şöhretini duyduğu bir

> gurunun kapısına dayanmış.

> Yalvarmış, yakarmış ve sonunda eşiği aşmayı

> başarmış.


> Guru,
otlardan, samanlardan yapılma bir

> kulübe göstermiş Amerikalı'ya.

> 'Burada inzivaya çekileceksin' demiş. 'Kimseyle

> görüşmeyeceksin, kimseyle

> konuşmayacaksın, su ve ekmekle yetinip tefekküre

> dalacaksın!..'


> On sene
geçmiş. Guru bir gün,


> Amerikalı'yı yanına çağırtmış: '3 kelime

> söyleme hakkın var. Seni dinliyorum!' Zar
zor

> konuşmuş Amerikalı:


> - Karnım çok
aç!


> 'Günlük
tayınını biraz artırın!' demiş

> guru ve kulübesine geri

> göndermiş. Bir on sene daha geçmiş. Tekrar

> yanına çağırtmış: '3 kelime

> söyleme hakkın var. Dinliyorum!'


> - Yatak çok
sert!


> 'Altına
biraz daha saman ilâve edin!'

> demiş, kulübesine geri

> göndermiş.


> Bir on sene
daha geçmiş, guru, bir kez daha

> yanına getirtmiş

> Amerikalı'yı. '3 kelime hakkın var.
Dinliyorum!'


> - Evime
gitmek istiyorum!


> - S...* git
ulan nereye gideceksen! Git


Zaten geldiğinden beri vır vır,

> vır vır, devamlı şikâyet...

*A- ka
*
B- tu
*
C- mi
*
D- te
*
E-ku
*
F- lu
*
G- ji
*
H- ri
*
I- ki
*
J- zu
*
K- me
*
L- ta
*
M- rin
*
N- to
*
O-mo
*
P- no
*
Q- ke
*
R-shi
*
S- ari
*
T-chi
*
U- do
*
V- ru
*
W-mei
*
X-na
*
Y- fu
*
Z- zi

Türk halkına CALGON kazığı!

Çamasir makinelerinde kireç koruyucu olarak kullanilan Calgona 1 yıl
içersinde verdigimiz toplam para ile koruduğumuz rezistansı 4 defa yenisi
ile degiştirebilecegimiz gerçegi beni reklamın insanlar üzerindeki
etkileri konusunda daha çok düşünmeye sevk etti. Uzun zamandır Calgon ile
ilgili reklamlar nedeniyle ben de, bir çok tüketici gibi makinemin
rezistansinda sorun yasamamak için Calgon kullanan biriyim. Bugüne kadar,
"Calgon marka kireç koruyucu kullanmasam ve makinem arizalansa, bana
servis ücreti ile birlikte bir rezistans kaça mal olur" sorusunu, dogrusu
kendime hiç sormadim.
Gelin simdi bu soruyu kendimize soralim ve örnegin Vestel Marka
(WMU800-1200) çamasir makinesi olan bir tüketicinin, hiç kireç koruyucusu
kullanmadigini varsayarak, aile bütçesine ne kadar bir yük
geleceginin hesabini birlikte yapalim:

1000 gr lik Calgon Fiyati 8.250.000 TL

1 Yillik Calgon Fiyati 99.000.000 TL.

Rezistans+Isçilik Fiyati 21.000.000 TL


Harcanan para 5 rezistansa bedel

Yukaridaki tabloya göre, ayda 1 Kg. lik Calgon
kullanan bir aile, Calgon'a bir yilda verdigi toplam para ile tam 4 defa
rezistansini degistirebiliyor ve üstelik 15 milyon lira da
arttiriyor. Aylik tüketimi
500 gr. olan bir aile ise, bir yilda 58.200.000
TL. ödüyor ve bu para ile bir yil
içerisinde rezistansini iki defa
degistirebiliyor ve bu sayede 16 milyon lira da tasarruf etmis oluyor.
Eger matematiksel bir yanlis yoksa, tasarruf saglayan Calgon ile ilgili
olarak yaptigim hesap ortada. Karar sizin. Sadece rezistansi korumuyor.
Rakamlarin dili bu olunca Calgon ile temasa
geçtik ve konu ile ilgili olarak görüslerini aldigimiz Calgon Kategori
Müdürü Gürhan BARKIN, Calgon'un sadece rezistansi degil, makinedeki diger
parçalari da korudugunu iddia etti. Fakat Gürhan Bey, kireçlenme sebebiyle
arizalanmalarin büyük bir bölümünü, rezistanslarda olustugu ayrintisini da
gözden kaçirdi. Kaldi ki, firma reklamlarinda, Calgon'un rezistansi
korudugu
olgusunun ön palanda oldugunu da belirtmek gerekir. Bilimsel
arastirmalara bu kadar önem gösteren bir firmanin yaptigi reklamin,
tüketici üzerindeki etkilerini arastirmak için sokaga
çikarak, "Calgon ne işe
yarar, neyi korur" sorularını sormasi yeterli
olacak.

Anti Kireç Hattı Çalışmıyor

Tüketicilerin kireç konusunda bilgilenmelerini
sağlamak amacıyla kurulmuş olan ve Calgon kutularında tüketicilerin
danışmaları için yazılı "Anti Kireç Hattı'ni bir hafta süre ile devamli
aradigimizda, telefonlarin çaldigi ve açilmadigini tespit ettik.
Bu durumu da Calgon Katogori Müdürü Gürhan Beye sorduk. Aldigimiz cevap
hayli sasirticiydi. "Anti Kireç Hatti", megerse, firmanin ajans ile
aralarindaki uyusmazlik nedeniyle iki aydir kapaliymis.

Ayrica Calgon kutusu üzerinde ürünün içerigi ile
ilgili hiçbir ibare yok.
Firma yetkilisi bu sorumuza da, "kanuni bir zorunluluk olsaydi, koyardik'
demekle yetindi. Oysa ki, Tüketici Haklari
Evrensel Bildirgesinde de yer alan "tüketicinin bilgi edinme hakki'ni göz
önünde bulundurdugumuzda, Calgon evrensel bir
tüketici
hakkini ihlal etmektedir.

Son not (Bu, bana ait): Eger makineniz çift su
girisli ise ve gerektigi zaman sicak su aliyorsa, rezistansiniz hiç bir
zaman çalismaz, dolayisi ile arizalanmaz, dolayisi ile Calgon
kullanmaniza gerek yoktur. Reklamlarda gösterilen "bozuk" rezistans,
muhtemelen kuyu suyu ile kullanilan bir makineden sökülmüstür.
Büyük sehirlerin hiç birinde su bu kadar kireçli degildir.
Inanmiyorsaniz, bulasik makinenizin rezistansina bakabilirsiniz. Bulasik
makinesi soguk su alir ve kesinlikle her yikamada rezistansi kullanir.
Üstünde kireç var mi? Tuketicigunlugu

TMMOB
ÇEVRE MÜHENDISLERI ODASI
ISTANBUL SUBESI

annelerimizden neler öğrendik?


1 ) İYİ YAPILMIŞ BIR İŞİ TAKDİR ETMEYİ : Bana bakın, gidin birbirinizi dışarda gebertin, evi daha yeni temizledim...!!!


2 ) DUALARIN GÜCÜNÜ : Yat kalk dua et ki baban müzik setinin bozulduğunu fark etmedi...


3 ) ZAMANA KARŞI YARIŞMAYI : O oyuncaklarını topla yoksa bi tekme attığım gibi hepsini karşı sahilden toplarsın..


4 ) MANTIKLI DÜŞÜNMEYİ : Ben öyle diyorsam öyledir...!!!


5 ) İLERİ GÖRÜŞLÜ OLMAYI : Çıkmadan önce temiz bi çamaşır giy.. yolda Allah korusun başına birşey gelir kirli çamaşırla etrafa rezil olursun.


6 ) HAYATIN TRAJİKOMİK YANLARINI : Sen daha orda gülmeye devam et, birazdan ben seni tam güldürecem...


7 ) HAYATIN ÇELİŞKİLERLE DOLU OLDUĞUNU : Kapa çeneni ve çorbanı iç..!!


8 )DAYANIKLI OLMAYI : O ıspanak bitene kadar sofradan kalkmak YOK..!!!


9 ) HAVA RAPORU TAHMİNİ YAPMAYI : şu dağınıklığa bak... Yabancı biri görse odanın ortasından kasırga geçmiş sanır...


10 ) ABARTMAYI : Sana 500 bin defa söyledim kirli ayakkabılarınla içeri girme diye..!!


11 ) DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİNİ : Babana çekeceğine biraz bana çekseydin noolurdu ...


12 ) OLAĞANÜSTÜ DURUMLARA HAZIRLIKLI OLMAYI : Dinleme bakalım anne sözü dinlemee...!!! Kafana meteor düşecek kenara çekil diye bağırsam onu bile dinlemezsin di mi......!!!!


13 ) KISKANMAYI : Dünyada senin annen baban gibi mükemmel bi aileye sahip olmayan, kaç milyon çocuk var biliyor musun...


14 ) SABIRLI OLMAYI : Baban eve gelsin, sen görürsün


15 ) HAKKIMIZI ALACAĞIMIZI : Eve vardığımızda ben bilirim sana yapacağımı


16 ) DİYALOG KURMAYI : Sana bir şey sorduğumda cevap ver...!! Ne söyleyeyim anne? Sus!! Bana cevap verme!!!


17 ) TIP BİLGİLERİNİ : Gözlerini şaşı yaparken bir gün öyle kalıvereceksin


18 )OLGUN OLMAYI : Bu tabağın hepsini bitirmezsen asla büyüyemezsin.


19 ) GENETİK BİLGİLERİ : Sen de o lanet olası babana çektin.


20 ) BİLGELİĞİ : Benim yaşıma gel de anlarsın o zaman.


21 ) V E ...ADALETİ : Bir gün senin de çocukların olacak.. İnşallah onlar da sana senin simdi bana yaptıklarını yaparlar...

EVLİ ERKEĞİN EVRİMİ...


6. hafta: Seni seviyorum

6. ay: Tabii ki, seni seviyorum

6. yıl: Seni sevmesem çoktan çeker giderdim




6. hafta: Aşkım, ben geldim

6. ay: Selam!

6. yıl: Annen ne yemek yapmış?




6. hafta: Zahmet etme, ben açarım

6. ay: Ben açayım mı kapıyı?

6. yıl: Yahu şu kapıya baksanıza!




6. hafta: Sevgilim, Ayşe telefonda

6. ay: Seni arıyorlar

6. yıl: Telefoooon!




6. hafta: Zor bir çocukluk geçirmişsin

6. ay: Senin anan da cins ha

6. yıl: Ulan tam da anana çekmişsin


6. hafta: Bu yaz seni Venedike götüreceğim

6. ay: Tatilde Ankara ya gitsek ne olur?

6. yıl: Niye, evin suyu mu çıktı?


6. hafta: Bu yüzüğü inşallah seversin

6. ay: Resim çerçevesi aldım, her zaman lazım

6. yıl: Şu parayla kendine bir şey al


6. hafta: Hangi filmi görmek istersin?

6. ay: Evita ya gidelim mi?

6. yıl: Evita yı gör, ben çok beğendim


6. hafta: Üzülme sevgilim, leke yapmaz

6. ay: Dikkat etsene yahu!

6. yıl: Amma da sakarsın be kadın!


6. hafta: Ben pek bu fikirde değilim

6. ay: Bu konuda yanlış düşünüyorsun

6. yıl: Saçma sapan konusma, Alla sen


6. hafta: Yaptığın yemeklere de bayılıyorum

6. ay: Bu akşam ne yiyoruz?

6. yıl: Gene mi makarna!


6. hafta: Bir şey içer misin?

6. ay: Bir Martini içerim

6. yıl: Gene buz koymayı unutmuşsun


6. hafta: Bu elbise sana çok yakışmış

6. ay: Bir elbise daha mı aldın?

6. yıl: Kaç para verdin buna?


6. hafta: Özür dileyecek bir şey yapmadın ki

6. ay: Biraz dikkat etsene be kızım

6. yıl: Hay senin eline...