PAYLAŞTIKÇA KEYİF ALIYORUZ..

  • RSS
  • Delicious
  • Facebook
  • Twitter
  • HAYAT BİR ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALI

    Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, 'Sen eğitimcisin, neler öğretmem gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anlatmaya başladım: Annelik uzun zaman alan ve günün yirmi dört saati devam eden adı 'insan yetiştirmek' olan bir iş. Bir kere bilmelisin ki, zaman alacak. Neye zaman harcarsan onun karşılığını alırsın. İşine zaman harcarsan işinden, eşine zaman harcarsan eşinden, çocuğuna zaman ayırırsan da ondan karşılığını alırsın. Yapabiliyorsan gözyaşlarını tutmamasını öğret, acı çekmeden olgunlaşamayacağını... Kıskanmamayı öğret ona, arkadaşının başarısından mutlu olmayı, birlikte sevinçleri paylaşmayı, içinden 'neden ben değil de o?' demeden... ...

  • TRABZONSPOR'UN REKORU İNGİLİZ THE GUARDIAN GAZETESİNDE

    İngiliz The Guardian gazetesinde, James Robeson imzasıyla çıkan 'deplasmanda takımına en fazla destek verilen maçlar' isimli bir makale kaleme aldı. Robeson, Trabzonspor'un, İBB maçı için Olimpiyat Stadı'na 61 bin Trabzonspor taraftarını getirmeye başararak bu konuda önemli bir başarı sağladığını belirtti. 2007 yılında Dortmund'un Westfalen Stadı'nda oynanan Dortmund-Schalke maçında ise rakip takımın tribünlerinde 81 bin 780 Schalke taraftarı olduğu bildirildi. Benfica'nın Lille ile Paris'teki Stade De France'da oynadığı Avrupa Kupası maçına ise 40 bin Benfica taraftarının gittiği bunun da farklı bir rekor olduğu belirtildi. 1976'da Brezilya'da oynanan maçta ise 146 bin kişilik Maracana Stadı'na yaklaşık 80 bin Corinthiants taraftarı geldiği ve ev sahibi Fluminense taraftarından fazla olan bu rakamın Guiness için rekor olarak kabul edildiği de yazıda ortaya çıkan bir detaydı. Kaynak:Trabzonunsesi

  • Nam ullamcorper iaculis erat eget suscipit.

    Etiam ultrices felis sed ante tincidunt pharetra. Morbi sit amet orci at lorem tincidunt viverra. Donec varius posuere leo et iaculis. Pellentesque ultricies, ante at dignissim rutrum, nisi enim tempor leo, id iaculis sapien risus quis neque. Ut sed mauris sit amet eros tincidunt adipiscing eu vitae lectus. Class aptent taciti sociosqu ad litora torquent per conubia nostra, per inceptos ...

Twitter

Archive for 2007

YAŞANMIŞ GERÇEK OLAY

adamın biri arabasıyla giderken yolda bir yolcu alır
arabaya.... adam arka tarafa biner.....şöför...
- eee hemşerim kimsin nereye gidersin...der....yolcu
- ben Azrailim..canını almaya geldim der......
şöför alaycı bir tavırla
- sen mi Azrailsin der..yaw senin gibi Azrail olurmu hiç der....
yolcu sakin bir tavırla sen daha önce Azrail gördünmüde tarif ediyorsun der...
ve ekler yolcu....
- inanmadın bana öylemi der....şöför
- inanmadım tabii der......yolcu
- o zaman 200 metre ileride bir adam daha alacaksın der.....
gerçekten de adamın dediği gibi şöför 200 metre ilerde bir yolcu
daha alır..
ama yolcu ön tarafa oturur...olaylar bundan sonra daha da >
enteresanlaşır.....
şöför yanındakine...
- ee sen klimsin nereye gidersin der....öndeki
- abi ben merkezde biryerde indirirsen çok sevinirim adım
felanca der......şöför
- yaw şu arkadaki adam bana Azrailim diyo görüyonmu şu herifi
hem iyilik ediyoz hemde dalga geçiyor zibidi der....
öndeki arkaya bakar ama kimse yoktur....öndeki
- abi arkada kimse yokki.....
şöför hışımla arkaya bakar ve
- körmüsün be adam arkada oturuyorya der.....
öndeki arkaya bir daha bakar ve
- abi senin kafan iyimi yoksa dalga mı geçiyorsun der...bu sefer
arkadaki söze girer....
- gördünmü der öndeki beni ne duyabilir nede görebilir der
şöföre. şöför bir anda dizlerinin bağı çözülür bet beniz atar....arkadaki
şöföre...
- hadi der arabayı kenara çek 2 rekat namaz kıl canını alacağım
der..... şöför ağlamaklı çaresiz bir şekilde arabayı kenara çeker ve iner arabadan.....
sonra....
sonra ne olmuş biliyormusunuz?????


adamlar arabayı aldıkları gibi kaçmışlar...:)) :))

Dünyanın en mükemmel üçlüleri
Bir araya geldiklerinde süper bişi olan üçlüler

- deniz kum güneş

- yumruk tekme kafa
- mazhar fuat özkan
- at avrat silah
- Metin Ali Feyyaz
- 3 r yani ronaldo , rivaldo , ronaldinho
- fizik, kimya, biyoloji
- hale, lale, jale
- back to the future 1-2-3
- kulak burun boğaz
- sigara bira çerez
- tekila, erik, tuz.
- cut-copy-paste
- yatak yorgan yastık
- normal - süper - kurşunsuz
- raki beyaz peynir ve kavun üçlemesi
- gez, göz, arpacık
- Üçlü piriz
- vatan millet sakarya
- giriş gelişme sonuç
- yol su elektrik
- içki kumar kadın
- inek şaban güdük necmi damat ferit
- para para para
- ctrl alt del
- görmedim duymadım söylemedim
- devlet mafya siyaset
- x,y,z
- zincir,takoz, cekme halati
- aydemir akbaş, bülent kayabaş, hadi çaman
- hıncal uluç, haşmet babaoğlu, kenan onuk
- good,bad and ugly(iyi kötü çirkin)
- 333
- 1.çinko - 2. çinko - tombala
- ali, veli, maria
- karpuz peynir ekmek
- domates,biber,patlıcan
- debriyaj fren gaz
- erman toroğlu,şansal büyüka,uğur.
- eyüp sabri tuncer
- ingiliz-fransız-temel
- 90-60-90

Binlerce yıllık geçmişi olan paradokslar, insanların kafasını devamlı meşgul etmiştir. Aslında doğru gibi görülen bir önerme veya fikir, tamamen yanlış olarak çıkar karşımıza. Tam tersi de mümkündür; yıllarca yanlış zannettiğimiz olayların, fikirlerin, hesaplamaların, doğru olduğunu görmek, bizi şaşkınlığa ve hayrete düşürür. Paradoksların, yapılmış birkaç tanımını aktaralım:

'Çok mantıksız görünen, aslında çok mantıklı bir değiş'
'İki doğrunun veya yanlışın çelişkisi'
Paradokslar ilginçtir, eğlencelidir, öğreticidir, şaşırtıcıdır, zihni açar...
Tarihte bilinen ilk paradoks örneklerini Epimenides vermiştir. Giritli olan Epimenides:
-'Bütün giritliler yalancıdır!' diyerek bizi çelişkiye götürür. Şöyle ki :
Eğer gerçekten giritliler yalancı ise kendisi de giritli olduğuna göre o da yalancıdır. Yani söyledikleri yalandır(mesela yukarıdaki cümlesi).
Bu cümle yalan olduğuna göre doğrusu şu olmalı:
-'Bütün giritliler doğrucudur, doğru söyler.'
O halde söylediği doğrudur. Yani 'bütün giritliler yalancıdır......'

Örnekler :.

' Tek kelime dahi Türkçe bilmiyorum!'

Beni duyabiliyor musun?
- Hayır. Sesin gelmiyor (!)

- Niçin her soruma soru ile cevap veriyorsun?
- Niçin vermeyeyim ki !?

Memleketimizde bazı yer adları, kendisi ile çelişir:
Bakırköy: Adı "köy" olmasına rağmen ilçedir. Hem de yaklaşık 50 vilayetten bile büyük bir ilçe.
Viranşehir: "Şehir" değil, Ş.urfa'nın bir ilçesidir.
Kuşadası: "Ada" değildir.
Denizli: Denizli'de deniz yoktur.
Elmadağ, Kadifekale, Akdeniz, Gümüşhane...vs.

Bir otobüs ilanı:
-"Okuma-yazma öğrenmek isteyenlere müjde! Hemen aşağıdaki adrese başvurun..."
Okuma-yazma bilmeyen bir insan nasıl bu ilanı okuyacak! Okusa zaten o adrese başvurması gerekmez...

Bir adam, saçları döküldüğü için doktora gider. doktor, teşhisi koyar: Stres!
Ama adam saçları döküldüğü için strese girmektedir. Strese girdikçe daha da fazla dökülmektedir. Daha da fazla döküldükçe de, stresi aynı hızla artmaktadır...

Bazı hayvan isimleri, insanlar için sıfat olarak kullanıldıklarında iltifat kabul edilir:
Aslanım benim!
Koç gibi maşallah!
Tilki gibisin abi!

Bazı hayvan isimleri ise hakaret anlamına gelir:
Çok inek bir arkadaş!
Öküz öküz bakma!

Sonuçta hayvan, hayvandır ..


Trabzon’da ilginç miting… Böyle protesto hiçbir ilde görülmedi…




Trabzon’un fethinin 546. yıldönümü dolayısıyla yapılan kutlamalar Trabzon Valiliği önünde yapılan törenle başladı. 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Atatürk büstüne kamu kurum ve kuruluşlar, sivil toplum örgütlerince çelenk sunuldu. Valilik önündeki programın bitimiyle, kutlama etkinliklerini için Atapark Zağnos Burcu önünde kurulan kutlama alanına geçildi.




Mehmetçik oldular tabutlardan çıktılar




Trabzon’da düzenlenen “Teröre Lanet Mitingi’nde” şehit edilen 12 Mehmetçiğin isimleri tek tek okundu ve tabutların içine giren gençler, isimlerinin okunmasıyla tek tek dirildiler




Tabutlu protesto şaşırttı




Teröre tepki her geçen gün daha da artıyor. Trabzon’da 3. kez düzenlenen “Teröre Lanet Mitingi’nde” Hakkari’nin Dağlıca bölgesinde şehit edilen 12 Mehmetçiğimizi temsilen, tabutların içine giren gençler, isimlerinin okunmasıyla tekrar dirilerek “Bir ölürüz, bin diriliriz” mesajı verdiler.




Öcalan’a kin kustular




İmralı Cezaevi’nde yatan 30 bin şehidimizin katili ve PKK terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan’ın maketi, hazırlanan idam sehpasında yakılarak asıldı ve çeşitli sloganlar eşliğinde protesto edildi. Vatandaşlar Irak Devlet Başkanı Celal Talabani aleyhine de dakikalarca slogan attılar.




Trabzon’da terör öfkesi dinmiyor. PKK terör örgütünün son bir ay içinde Hakkari ve Şırnak’ta çok sayıda askerimizi şehit etmesi binlerce vatandaşımızı sokaklara döktü. Türkiye’nin her köşesinden PKK terör örgütüne lanet yağarken, protestolarda her geçen gün şiddetini arttırmaya başladı.




Trabzon’da 3. kez düzenlenen “PKK’ya Lanet Mitingi”nde en son şehit edilen 12 askerimizi, temsilen yapılan tabutların içine giren gençler, isimlerinin okunmasıyla tekrar dirilmesi simgelendi. Trabzon Atatürk Meydanı’nın da düzenlenen “PKK’ya Lanet Mitingi”ne yaklaşık bin kişi katıldı.




Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü koruyacaklarına hep bir ağızdan söz veren vatandaşlar, askerin Kuzey Irak’a girmesini istediler. Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin, “Kürt kedisini bile vermeyiz” açıklamasına büyük tepki gösteren vatandaşlar, “Biz onun kedisini değil, yanında barındırdığı köpekleri istiyoruz” diye cevap verdiler.




TEDAŞ önünden başlayan protesto yürüyüşü için polis geniş güvenlik önlemleri alındı. Şiddetli yağmura rağmen dağılmayan kalabalık Tedaş önünden Belediye önüne kadar yürüdü. Burada PKK aleyhine sloganlar atan grup Dağlıca’da 12 askerimizin adına cenaze töreni düzenledi. 12 gencin hazırlanan tabuta girmesi ve isimlerinin okunmasıyla dirilerek ayağa kalkması, ilginç görüntülere sahne oldu. Tabuttan çıkan gençlerin, ellerinde Türk bayrakları ve giydikleri tişörtlerin üzerinde, “Bir ölürüz, bin diriliriz” yazısı büyük alkış topladı.




İmralı Cezaevi’nde yatan 30 bin şehidimizin katili ve PKK terör örgütünün ele başısı Abdullah Öcalan’ın maketi, hazırlanan idam sehpasıyla yakılarak asıldı ve çeşitli sloganlar eşliğinde protesto edildi.7’den 70’e Abdullah Öcalan’a lanet yağdıran grup, idam sahnesinin canlandırılmasında ıslıklar ve sloglanlar atarak hükümete göndermelerde bulundu.




Teröre Lanet Mitingi’ne katılan vatandaşlar ellerinde “Şehidim kanın yerde kalmayacak”, “Kedini istemiyoruz bize köpeğini ver”, “Köpeklere inat bayrak dalgalanacak”, Trabzon hazır siz neredesiniz”, “Bu ne, şu ne bakmayız vurmaya hazırız” dövizleri taşıdılar.

bu haber 27 ekim 2007 tarihli taka gazetesinden alıntı olarak yapılmıştır

HAYRETTİN KARACA- KARACA GİYİM MARKASININ SAHİBİ

Ne kadar doğru ne kadar güzel bir kültürümüz varmış zamanında. Ama yaşatamamışız becerememişiz benliğimizi kaybetmişiz.


Bu mailde Hayrettin Karaca'nın anlattıklarını 1400 sene evvel Sevgili Peygamberimiz yapardı, ama konu İslamiyet olunca ürkenler var malesef..

Yine de, bizim vicdanımızı sızlattığı için, özümüzü görmemizi sağladığı için,kültürümüzü anlattığı için, yapmamız gerekenler için Hayrettin Karaca'ya sonsuz teşekkürler..

Hepimiz bir hayrettin karaca olmamız dileğiyle...

Bilirmisiniz bilemiyorum ama eskiden cami bahçelerinde sadaka taşları yer alırmış, zenginler o taşlara altın para bırakırlar, yoksullar geceleri ihtiyaçları kadar alırlarmış. Kimse kimin fakir olduğunu bilmez kimse kimseyi utandırmazmış.

Gelin biz de bir olalım. Özümüze dönelim.....

Alttaki linke tıklayın açılan sayfada bir kaç saniye bekledikten sonra download yazısı çıkacak.downloada tıklayınca bir poverpoint gösterisi inecek,orada Hayrettin KARACA'nın anlattıklarını okuyunca biz neler yapmışızda haberimiz yok diyeceksiniz.

ARAÇ SAĞ TARAFTAN GELİP BARİYERLERİ PARÇALIYOR
SU KANALININ BETONUNA ÇARPIP TAKLA ATIYOR
KARŞI TARAFA DÜŞÜYOR...

BURAYA KADAR PEK BİR İLGİNÇLİK YOK DEĞİL Mİ ?



Image Hosted by ImageShack.us











PEKİ BİR DE AŞAĞIDAKİ RESME BAKIN BAKALIM...
ŞİMDİ O SIRADA KURTARICI MELEKLERİN İŞ BAŞINDA OLDUKLARINA
İNANMAYACAK MISINIZ ???


Image Hosted by ImageShack.us






RESİMLERİN ÜZERİNE TIKLAYIP GERÇEK BOYUTUNU GÖREBİLİRSİNİZ

iğrenç ama güldüryooo genede :D:D:D:D





Soru: 4.murat neden intahar etmiş?
Cevap: İlk 3'e giremediği için

Soru :Bayan otobüs şoförü işinin ilk günü işten ayrılmış neden?
Cevap : Öğrenciler paso gösteriyormuş,korkmuş..


Evlenmeden olmaz Erhan
- O zaman evlenince ara beni...


Ordunun dereleri yukarı akarsa nolur?
-Newton g.t olur.


Metroseksuel nedir?
-.bnenin yer altından gideni...


Otuz Laz denizci boğulmuş, neden ?
- Denizaltıları bozulunca ittirmeye kalkmışlar


Temel yeni bir ayakkabı almış ayakkabıcıda ilk bir hafta sıkabilir demiş.
- Temelde ilk hafta giymemiş.


Abi kızı çok istiyom babası vermiyor...
-Olm babasını naapcan? Kız versin yeter...


soru: karnı aç olan eşcinsele nedenir?
cevap: topaç
Karadenizli askerin silahına ne denir?
- Lazer silahı.


Soru: Kullanılmış orkide ne denir ?
Cevap: REDKİD


Soru: Medyum Memiş kaç kardeştir?
Cevap: Dört kardeştir.
1-Small Memiş
2-Medium Memiş
3-Large Memiş
4-Xlarge Memiş
Kadının biri sahilde dolaşırken hamile kalmış. Neden?
- Reisin takası gelmiş
Adamın biri havuzdan çıkmış Havluyla kurulanmaya çalışıyomuş ama bir türlü kuruyamıyormuş. Neden?
Çünki adamın yaşgünüymüş
Bir adam OMO'yla yıkanmış ve maymuna dönüşmüş neden?
Cevap: Çünkü OMO'yla yıkanan herşey ilk günkü gibi olur.


Adam 7 gün boyunca nezle olmuş.
Sıkılmış bugün de petekle olayım demiş.


-Kadının Biri Yıldızlara Bakıyomuş Hamile Kalmış Neden?
Yıldız Kaymış


-Yere Düşmeyen Kalem Hangisidir.?
Pilot Kalem


-cem'in sana selamı var
-hangi cem in
-sivilcemin


-bagırsak kurtları bagırsakta yaşar bagırmasakta


-sakla samanı yastık yaparsın


-edison elektirigi bulmamış olsaydı televizyonu mum ışığında seyrediyo olacaktık.


-dogru söyleyeni dokuz köyden kovmuşlar o da gitmiş şehre yerleşmiş


-bu ericson başka erik yok


-yıkanan tona ne denir?
-washington


Adamın biri hindistanda yürüyomuş.Kafasına BUDA heykeli düşmüş ne demiş?
-Başıma buda mı gelecekti?


John Wayne'nin ebesinin adı nedir?
-Ebeveyn uhauhauha


-Engini gördün mü?
-Hangi Engin?
-PezevENGİN


Dün cd'ciden Marlon Brando'nun filmini istedim,Babayı verdiler


-size astronomik bir teklif yapacağım, benimle uzaya çıkar mısınız?
uhuahuhauh


-fatih ürek'in üstüne top düşerse ne olur?
+piştiiiiiiii öhöhöhöh


Erkek = Hani biz boy abdesti alıyoz ya....
Kız = eeeeee
Erkek = Sizde girl abdesti mi alıyonuz? uahuahuh


-Abi bugün aşı olcakmışız
-Ne aşısı
-Bakış aşısı


adamın biri yatmadan önce baş ucuna bi bardak su koyuyomuş nie?
Çünkü suyun kaldırma gücü war...............


A: Boynum tutuldu
B: eeee...
A: bende kulaklarımı kiraya verdim


-Sıla'nın selamı var.
-Hangi Sıla?
-Gayrisafi Milli HaSILA


adamın evi yanmış odaları düz


adamın biri topalmış karısı alıp oynamış


yağmur yağmış kar da reçel


adamın biri yaşlanmış sonra kurulanmış


olm sen suda batmazsın ha
Niyekine lan?
Olm suratın kayık be senin


hisbullahın kız kardesının adı nedır?
herbullah


-Adamın biri bilgisayarın başında sabahlamış, sabah hasta olmuş niye?
Çünkü Windows açıkmış.


Sen hiç maydonozun arkasına saklanmış adam gordün mü?
Hayır!
Demek ki
iyi saklanmış.


Bir çocuk hiç patik giymiyomuş neden
çünkü anti-patikmiş


we sıra en iğrencine geldi.. we finalll


Apo bir gün militanlarına '4 bölü 2 kaç eder' diye sormuş.Hepsi bir ağızdan 20 diye cevap vermişler.Apo sinirlenmiş, ayağa kalkmış ve bağırarak: 'Siz ne biçim bölücü örgütsünüz?' demiş ..

> incitmeyecek kadar uzak üşütmeyecek kadar yakın..
>
> Eski zamanların dondurucu bir kışından bütün hayvanlar çok etkilenmiş, büyük
> kayıplar vermişler. Ama en çok kayıp veren kirpilermiş. Çünkü onların pek
> çok hayvan gibi kalın kürkleri yok, kendilerini sıcak tutması zor olan
> dikenleri var. Bu durumdan en az zararla kurtulmak için kirpiler meclisi
> toplanmış çözüm aramaya başlamış. Tartışa tartışa nihayet gece olunca bütün
> kirpilerin bir araya toplanmasına, birbirine yakın durarak geceyi
> geçirmelerine karar verilmiş. Böylece kirpiler birbirlerinin vücut
> sıcaklığından faydalanacak, aralarındaki hava tedavülünü önleyerek donmaktan
> kurtulacaklarmış. İlk geceki denemelerinde bunun işe yaradığını görmüşler.
> Ama başka bir problem çıkmış ortaya. Üşüyen kirpiler birbirine fazla
> yaklaştıklarından yaralanmalar gerçekleşmiş. Sonraki gece yaralanma
> korkusundan birbirinden uzak durmuşlar ama bu sefer de donmalar meydana
> gelmiş. Ne var ki her gece kah uzaklaşa, kah yakınlaşa, deneye yanıla
> birbirlerinin vücut sıcaklığından faydalanacak kadar yakın; ancak
> birbirlerini incitmeyecek kadar uzak durmayı öğrenmişler. Bizimde uzun
> dikenlerimiz var. Bunlar hayata karşı filtrelerimiz. Bazen faydalı, bazen de
> zararlı. Çoğu zaman kimseleri yaklaştırmıyoruz yanımıza. Ve yaşamaktan
> korkuyoruz bazı şeyleri. Filtrelerimizden elemeden kimseleri sokmuyoruz özel
> dünyamıza. Ne var ki, sıcaklık ancak yakınlaşmakla mümkün. Birbirimizin
> CANINI YAKMAYACAK kadar uzak, hayatın soğuk zamanlarında üşümeyecek kadar da
> yakın olmayı öğrenmeliyiz ...

Tanrı dünyayı yarattığı zaman gelecekteki ulusların temsilcilerini yanına çağırmış her birine ikişer erdem vermiş...

İsviçrelilere ;
Düzenlilik ve Yasalara saygı ...

İngilizlere ;
Soğukkanlılık ve asalet ...

Japonlara ;
Çalışkanlık ve Sabır ...

İtalyanlara ;
Neşe ve Romantizm ....



Fransızlara ;
Şarap ve güzel yemekler


Türklere;

Zeka ve Dürüstlük ve Tayyip sevgisi ....


Meleklerden biri bu dağıtımdan sonra Tanrı'ya sormuş?
"Bütün uluslara ikişer erdem verdiniz ama Türklere üç tane".
"Evet, ama" demiş Tanrı "sadece ikisini kullanabilecekler"

- Böylece;

Bir Türk zeki ve Tayyip ci olduğu zaman dürüst olmayacaktır...
Bir Türk dürüst ve Tayyip ci olduğu zaman zeki olmayacaktır...
Bir Türk hem zeki hem de dürüst olduğu zaman Tayyip'ci olmayacaktır...

>Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor
> >ve etrafındaki güzelliklere bakıyormuş

> >
> >Evrim ne güzellikler yaratıyor! diye
> >düşünüp mest oluyormuş
> > > birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu
> >kovalamaya başlamış
> >
> >Adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama her
> >arkasına bakışında ayının daha hızlı
> > > olduğunu fark ediyormuş.
> >Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın
> > > ayağı yerdeki bir dala
> >takılmış, ayı adamın üzerine atlamış, pençesini
> > > kaldırmış, tam vurmaya
> >hazırlanırken adam "Allahım! diye bağırmış.
> >
> >Bir anda zaman durmuş ayı donmuş,
> >ormandaki nehir bile akmaz olmuş
> >bir anda orman kararmış ve gökyüzünden bir
> >ışık huzmesi adamın üzerine parlamış.
> > > Çok derinden gelen ilahi bir ses
> >adama; "Yıllarca bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın,
> >
> >sana bu durumda
> >yardım etmemi mi
> >istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymalıyım?" demiş.
> > > Adam utanç
> >içinde: "Biliyorum bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksızlık,
> >
> >ama hiç olmazsa ayıyı dindar yapabilir
> >misin?" demiş.
> > > "Peki" diye karşılık vermiş ve ışık kaybolmuş. Nehir
> >tekrar akmaya başlamış her şey eski haline dönmüş.
> >
> >Ayı iki pençesini de göğe doğru çevirmiş
> >ve konuşmaya başlamış;
> >"Allahım, senin rızkınla orucumu açıyorum,
> >hamdolsun bana verdiğin nimetlere..."

Lütfen çok dikkatle okuyunuz.

Mangal yaparken aniden Sinem’in ayağı takıldı ve düştü. Hemen Ambulans’a haber vermek istedilerse de Sinem buna karşı çıktı – kendisini iyi hissettiğini ve düşmesine sepeb olarak da ayakkabılarının yeni olduğunu gösterdi.

Biraz titrek ve solgun göründüğünden, arkadaşları üstünü başını temizlemeye yardımcı oldular ve önüne dolu bir tabak koydular, çünkü elindeki tabağı düşürmüştü. Sinem akşama kadar diğerleriyle birlikte eğlenmeye devam etti.

Eşi akşam olduğunda hepimizi arayıp Sinem’in hastaneye kaldırıldığını haber verdi.

Akşam saat 23:00’te Sinem vefat etmiş. Meğer Mangal yaparken Beyin Kanaması geçirmiş.

- Eğer herhangi biri bunun bir Beyin kanaması olduğunu anlasaydı Sinem bugün hayatta olurdu.

Lütfen ekteki yazıyı dikkatle okuyunuz:

Bir Nöroloji Uzmanı şöyle der: Önemli olan Beyin kanaması teşhisini koymak ve 3 saat içerisinde bunu tedavi ettirmek, ki bu hiç de kolay değil.

Beyin kanaması olduğunu anlamak için aşağıdaki dört adımı uygulamak gerekir:

Beyin kanaması semptonlarını anlamak çok zor olabilir. Fakat bu konuda bilgisiz olup beyin kanaması geçiren kişiye müdahale edilmezse, beyini çok ciddi zararlar görebilir.

Doktorlar, artık herkesin aşağıdaki 4 adımı uygulamakla, bunu kolayca anlayabileceğini söylemektedir.

• Kişinin gülümsemesini istemek (eğer yapamazsa = Felç demektir)

• Kişinin çok basit bir cümle söylemesini istemek (“Bugün çok güzel bir gün”) gibi.

• Kişiden her iki kolunu birden kaldırmasını istemek.

• Kişiden dilini dışarı çıkartmasını istemek. Eğer yamulmuşsa bu da felç geçirdiğine işarettir.

Eğer kişi bu dört adımdan birini yerine getiremiyorsa – “lütfen” derhal acil Servise haber veriniz ve Doktora telefonda durumu izah ediniz.

Ünlü bir Kardiyolog – “Eğer bu açıklama 10 kişiye ulaşırsa, emin olun ki en az birkişinin hayatı kurtulur” demiş.

TÜRK SİNEMASININ UNUTULMAZ REPLİKLERİ


"Bana annemi tekrar anlatır mısın babacığım?"
"Senin annen bir melekti yavrum."
"Amca, size baba diyebilir miyim?"
"Bu resimdeki amca kim anne?"
"Tanrım, görmüyorum!"
"Görüyorum, görüyorum!"
"Biz ayrı dünyaların insanlarıyız."
"Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı."
"Kızımın peşini bırakmak için ne kadar istiyorsun?"
"Az kazanıyorum belki ama namusumla, alnımın teriyle kazanıyorum."
"Çok küstahsınız."
"Anneciğim, ben bu amcayı çok sevdim."
"Neden ağlıyorsun anneciğim? / Hayır yavrum ağlamıyorum. Gözüme toz kaçtı."
"Benim de senin yaşlarında bir oğlum vardı evladım."
"Seni sevmiyorum, seninle oyun oynadım, bunu anlamadın mı hala? Sen benim makyaj masrafımı bile karşılayamazsın."
"Annen sen doğarken öldü yavrum."
"N'olur gerçegi söyleyin doktor, yaşayacak mıyım?"
"O kızla evlenirsen, seni mirasımdan mahrum, evlatlıktan men ederim."
"N'ayır Necla, n'olamaz!"
"Ben fakir bir gencim, sen ise zengin bir fabrikatörün kızısın."
"Evlenince pembe pancurlu bir evimiz olacak."
"Aman Allah'ım, ne kadar mesudum!"
"Hayır! Durun! O suçsuzdur. Aradığınız suçlu benim!"
"Bu ses? Bu ses! Olamaz! Git! Git buradan!"
"Vücuduma sahip olabilirsin ama ruhuma asla."
"Ben fakir bir gencim, reca ederim duygularımla oynamayın."
"Seni ebediyete kadar bekleyeceğim."
"Lütfen haddinizi biliniz."
"Metanetinizi muhafaza ediniz. Tanri'dan ümit kesilmez.
"Bana yıllar önce çılgıncasına sevdiğim bir kadını hatırlattınız."
"Peki, bana yazmış olduğun aşk dolu o mektuplar, meğer hepsi yalanmış. Neden, neden?"
"Hayır, hayır! Sandığın gibi değil."
"Fakirsin sen. Fakir! Fakir!"
"Beni paranla satın alabileceğini mi sandın?"
"Hayır! Hayır! Tertemiz hislerimle oynadın benim."
"Saadet dolu yuvamıza kara bir gölge düşürdün."
"Bizim gibi insanlar şerefleri için yaşarlar, namusları için ölürler. Ama sen bunu anlayamazsın."
"Ben artık yarım bir insanım, seni mesut edemem."
"Olmadı, yapamadım. Seni unutamadım."
"N'Allah'ım. Sen! Sen..."
"Çok mesudum, seni deliler gibi seviyorum."
"Hangi Kadir? / Deli Kadir ulen!"
"Seni kevgire çevirmezsem bana da Karamürselli demesinler!"
"Bu ses? N'olamaz!"
"N'ayır, n'olamaz!"
"Hayır, sen benim çocuğum olamazsın. Benim çocuğum öldü."
"Hayır teyze sen benim annemsin. Al bak resme."
"Evet, sen benim oğlumsun."
"Allah'ım! Bu günleri bana gösterdiğin için sana çok teşekkür ederim."



















Bunu çözebilirmisin?

ANAOKULUNDA Kİ ÇOCUKLARA YAPILMIŞ BİR TEST !

Sorulan soru şu:

"Resimde gösterilen otobüs hangi yöne doğru hareket ediyor?

Resimi iyice incele ve cevap vermeye çalış.

(cevabın "sağ" yada "sol" olabilir).

Cevabını vermeden önce iyice düşün.













Hala bir fikir üretemedin mi? İyice düşün.







Peki, o zaman ben söyleyeceğim!

Anaokulunda ki tüm çocukların cevabı “SOL” olmuştu.

“Neden sol” sorulduklarında, yani “nasıl anladın ki otobüs sol tarafına hareket ediyor?

Çocukların cevabı şu olmuş: “ÇÜNKÜ OTOBÜSÜN KAPILARI GÖRÜLMÜYOR”!

Şimdi kendini nasıl hissediyorsun??????

VIR VIR



> Amerikalı
sadece paraya ve maddiyata dayalı

> hayatından bıkıp usanınca

> herşeyi satıp savmış, Hindistan'a gitmiş.

> Memleketin kuş uçmaz kervan geçmez

> bir köşesinde yaşayan, şöhretini duyduğu bir

> gurunun kapısına dayanmış.

> Yalvarmış, yakarmış ve sonunda eşiği aşmayı

> başarmış.


> Guru,
otlardan, samanlardan yapılma bir

> kulübe göstermiş Amerikalı'ya.

> 'Burada inzivaya çekileceksin' demiş. 'Kimseyle

> görüşmeyeceksin, kimseyle

> konuşmayacaksın, su ve ekmekle yetinip tefekküre

> dalacaksın!..'


> On sene
geçmiş. Guru bir gün,


> Amerikalı'yı yanına çağırtmış: '3 kelime

> söyleme hakkın var. Seni dinliyorum!' Zar
zor

> konuşmuş Amerikalı:


> - Karnım çok
aç!


> 'Günlük
tayınını biraz artırın!' demiş

> guru ve kulübesine geri

> göndermiş. Bir on sene daha geçmiş. Tekrar

> yanına çağırtmış: '3 kelime

> söyleme hakkın var. Dinliyorum!'


> - Yatak çok
sert!


> 'Altına
biraz daha saman ilâve edin!'

> demiş, kulübesine geri

> göndermiş.


> Bir on sene
daha geçmiş, guru, bir kez daha

> yanına getirtmiş

> Amerikalı'yı. '3 kelime hakkın var.
Dinliyorum!'


> - Evime
gitmek istiyorum!


> - S...* git
ulan nereye gideceksen! Git


Zaten geldiğinden beri vır vır,

> vır vır, devamlı şikâyet...

*A- ka
*
B- tu
*
C- mi
*
D- te
*
E-ku
*
F- lu
*
G- ji
*
H- ri
*
I- ki
*
J- zu
*
K- me
*
L- ta
*
M- rin
*
N- to
*
O-mo
*
P- no
*
Q- ke
*
R-shi
*
S- ari
*
T-chi
*
U- do
*
V- ru
*
W-mei
*
X-na
*
Y- fu
*
Z- zi

Türk halkına CALGON kazığı!

Çamasir makinelerinde kireç koruyucu olarak kullanilan Calgona 1 yıl
içersinde verdigimiz toplam para ile koruduğumuz rezistansı 4 defa yenisi
ile degiştirebilecegimiz gerçegi beni reklamın insanlar üzerindeki
etkileri konusunda daha çok düşünmeye sevk etti. Uzun zamandır Calgon ile
ilgili reklamlar nedeniyle ben de, bir çok tüketici gibi makinemin
rezistansinda sorun yasamamak için Calgon kullanan biriyim. Bugüne kadar,
"Calgon marka kireç koruyucu kullanmasam ve makinem arizalansa, bana
servis ücreti ile birlikte bir rezistans kaça mal olur" sorusunu, dogrusu
kendime hiç sormadim.
Gelin simdi bu soruyu kendimize soralim ve örnegin Vestel Marka
(WMU800-1200) çamasir makinesi olan bir tüketicinin, hiç kireç koruyucusu
kullanmadigini varsayarak, aile bütçesine ne kadar bir yük
geleceginin hesabini birlikte yapalim:

1000 gr lik Calgon Fiyati 8.250.000 TL

1 Yillik Calgon Fiyati 99.000.000 TL.

Rezistans+Isçilik Fiyati 21.000.000 TL


Harcanan para 5 rezistansa bedel

Yukaridaki tabloya göre, ayda 1 Kg. lik Calgon
kullanan bir aile, Calgon'a bir yilda verdigi toplam para ile tam 4 defa
rezistansini degistirebiliyor ve üstelik 15 milyon lira da
arttiriyor. Aylik tüketimi
500 gr. olan bir aile ise, bir yilda 58.200.000
TL. ödüyor ve bu para ile bir yil
içerisinde rezistansini iki defa
degistirebiliyor ve bu sayede 16 milyon lira da tasarruf etmis oluyor.
Eger matematiksel bir yanlis yoksa, tasarruf saglayan Calgon ile ilgili
olarak yaptigim hesap ortada. Karar sizin. Sadece rezistansi korumuyor.
Rakamlarin dili bu olunca Calgon ile temasa
geçtik ve konu ile ilgili olarak görüslerini aldigimiz Calgon Kategori
Müdürü Gürhan BARKIN, Calgon'un sadece rezistansi degil, makinedeki diger
parçalari da korudugunu iddia etti. Fakat Gürhan Bey, kireçlenme sebebiyle
arizalanmalarin büyük bir bölümünü, rezistanslarda olustugu ayrintisini da
gözden kaçirdi. Kaldi ki, firma reklamlarinda, Calgon'un rezistansi
korudugu
olgusunun ön palanda oldugunu da belirtmek gerekir. Bilimsel
arastirmalara bu kadar önem gösteren bir firmanin yaptigi reklamin,
tüketici üzerindeki etkilerini arastirmak için sokaga
çikarak, "Calgon ne işe
yarar, neyi korur" sorularını sormasi yeterli
olacak.

Anti Kireç Hattı Çalışmıyor

Tüketicilerin kireç konusunda bilgilenmelerini
sağlamak amacıyla kurulmuş olan ve Calgon kutularında tüketicilerin
danışmaları için yazılı "Anti Kireç Hattı'ni bir hafta süre ile devamli
aradigimizda, telefonlarin çaldigi ve açilmadigini tespit ettik.
Bu durumu da Calgon Katogori Müdürü Gürhan Beye sorduk. Aldigimiz cevap
hayli sasirticiydi. "Anti Kireç Hatti", megerse, firmanin ajans ile
aralarindaki uyusmazlik nedeniyle iki aydir kapaliymis.

Ayrica Calgon kutusu üzerinde ürünün içerigi ile
ilgili hiçbir ibare yok.
Firma yetkilisi bu sorumuza da, "kanuni bir zorunluluk olsaydi, koyardik'
demekle yetindi. Oysa ki, Tüketici Haklari
Evrensel Bildirgesinde de yer alan "tüketicinin bilgi edinme hakki'ni göz
önünde bulundurdugumuzda, Calgon evrensel bir
tüketici
hakkini ihlal etmektedir.

Son not (Bu, bana ait): Eger makineniz çift su
girisli ise ve gerektigi zaman sicak su aliyorsa, rezistansiniz hiç bir
zaman çalismaz, dolayisi ile arizalanmaz, dolayisi ile Calgon
kullanmaniza gerek yoktur. Reklamlarda gösterilen "bozuk" rezistans,
muhtemelen kuyu suyu ile kullanilan bir makineden sökülmüstür.
Büyük sehirlerin hiç birinde su bu kadar kireçli degildir.
Inanmiyorsaniz, bulasik makinenizin rezistansina bakabilirsiniz. Bulasik
makinesi soguk su alir ve kesinlikle her yikamada rezistansi kullanir.
Üstünde kireç var mi? Tuketicigunlugu

TMMOB
ÇEVRE MÜHENDISLERI ODASI
ISTANBUL SUBESI

annelerimizden neler öğrendik?


1 ) İYİ YAPILMIŞ BIR İŞİ TAKDİR ETMEYİ : Bana bakın, gidin birbirinizi dışarda gebertin, evi daha yeni temizledim...!!!


2 ) DUALARIN GÜCÜNÜ : Yat kalk dua et ki baban müzik setinin bozulduğunu fark etmedi...


3 ) ZAMANA KARŞI YARIŞMAYI : O oyuncaklarını topla yoksa bi tekme attığım gibi hepsini karşı sahilden toplarsın..


4 ) MANTIKLI DÜŞÜNMEYİ : Ben öyle diyorsam öyledir...!!!


5 ) İLERİ GÖRÜŞLÜ OLMAYI : Çıkmadan önce temiz bi çamaşır giy.. yolda Allah korusun başına birşey gelir kirli çamaşırla etrafa rezil olursun.


6 ) HAYATIN TRAJİKOMİK YANLARINI : Sen daha orda gülmeye devam et, birazdan ben seni tam güldürecem...


7 ) HAYATIN ÇELİŞKİLERLE DOLU OLDUĞUNU : Kapa çeneni ve çorbanı iç..!!


8 )DAYANIKLI OLMAYI : O ıspanak bitene kadar sofradan kalkmak YOK..!!!


9 ) HAVA RAPORU TAHMİNİ YAPMAYI : şu dağınıklığa bak... Yabancı biri görse odanın ortasından kasırga geçmiş sanır...


10 ) ABARTMAYI : Sana 500 bin defa söyledim kirli ayakkabılarınla içeri girme diye..!!


11 ) DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİNİ : Babana çekeceğine biraz bana çekseydin noolurdu ...


12 ) OLAĞANÜSTÜ DURUMLARA HAZIRLIKLI OLMAYI : Dinleme bakalım anne sözü dinlemee...!!! Kafana meteor düşecek kenara çekil diye bağırsam onu bile dinlemezsin di mi......!!!!


13 ) KISKANMAYI : Dünyada senin annen baban gibi mükemmel bi aileye sahip olmayan, kaç milyon çocuk var biliyor musun...


14 ) SABIRLI OLMAYI : Baban eve gelsin, sen görürsün


15 ) HAKKIMIZI ALACAĞIMIZI : Eve vardığımızda ben bilirim sana yapacağımı


16 ) DİYALOG KURMAYI : Sana bir şey sorduğumda cevap ver...!! Ne söyleyeyim anne? Sus!! Bana cevap verme!!!


17 ) TIP BİLGİLERİNİ : Gözlerini şaşı yaparken bir gün öyle kalıvereceksin


18 )OLGUN OLMAYI : Bu tabağın hepsini bitirmezsen asla büyüyemezsin.


19 ) GENETİK BİLGİLERİ : Sen de o lanet olası babana çektin.


20 ) BİLGELİĞİ : Benim yaşıma gel de anlarsın o zaman.


21 ) V E ...ADALETİ : Bir gün senin de çocukların olacak.. İnşallah onlar da sana senin simdi bana yaptıklarını yaparlar...

EVLİ ERKEĞİN EVRİMİ...


6. hafta: Seni seviyorum

6. ay: Tabii ki, seni seviyorum

6. yıl: Seni sevmesem çoktan çeker giderdim




6. hafta: Aşkım, ben geldim

6. ay: Selam!

6. yıl: Annen ne yemek yapmış?




6. hafta: Zahmet etme, ben açarım

6. ay: Ben açayım mı kapıyı?

6. yıl: Yahu şu kapıya baksanıza!




6. hafta: Sevgilim, Ayşe telefonda

6. ay: Seni arıyorlar

6. yıl: Telefoooon!




6. hafta: Zor bir çocukluk geçirmişsin

6. ay: Senin anan da cins ha

6. yıl: Ulan tam da anana çekmişsin


6. hafta: Bu yaz seni Venedike götüreceğim

6. ay: Tatilde Ankara ya gitsek ne olur?

6. yıl: Niye, evin suyu mu çıktı?


6. hafta: Bu yüzüğü inşallah seversin

6. ay: Resim çerçevesi aldım, her zaman lazım

6. yıl: Şu parayla kendine bir şey al


6. hafta: Hangi filmi görmek istersin?

6. ay: Evita ya gidelim mi?

6. yıl: Evita yı gör, ben çok beğendim


6. hafta: Üzülme sevgilim, leke yapmaz

6. ay: Dikkat etsene yahu!

6. yıl: Amma da sakarsın be kadın!


6. hafta: Ben pek bu fikirde değilim

6. ay: Bu konuda yanlış düşünüyorsun

6. yıl: Saçma sapan konusma, Alla sen


6. hafta: Yaptığın yemeklere de bayılıyorum

6. ay: Bu akşam ne yiyoruz?

6. yıl: Gene mi makarna!


6. hafta: Bir şey içer misin?

6. ay: Bir Martini içerim

6. yıl: Gene buz koymayı unutmuşsun


6. hafta: Bu elbise sana çok yakışmış

6. ay: Bir elbise daha mı aldın?

6. yıl: Kaç para verdin buna?


6. hafta: Özür dileyecek bir şey yapmadın ki

6. ay: Biraz dikkat etsene be kızım

6. yıl: Hay senin eline...

Image Hosted by ImageShack.us

BİKİNİ HAKKINDA GÖRÜŞLER...

İstatikçi diyor ki: - bikini, istatik gibidir, her şeyi ortaya koyuyor gibi görünür; gerekeni gizler.

Bağnaz diyor ki: - bikini, namus fukaralarının önlerine yaydıkları bir bez parçasıdır.

Yobaz: -bikini giymek günahı kebairdendir; kadının göbeği yalnız okuyup üflemek için açılır.

Nekes: -bikini kadını en ucuza soyan giysidir.

Ukala: -cömert erkeğin cüzdanı büyük, cömert kadının mayosu küçük olur.

Çıplaklar Derneği Başkanı: -bikini ahlaksızlıktır; çıplak denize girmek varken kimi yerlerini örterek erkeği tahrik etmeye çabalamaktır.

Çapkın: -bikini istekli kadının bedenine yapıştırdığı dilekçe puludur.

Filozof: -bikininin kapladığı yerler, utanç duygusunun kadın vücudundaki son sömürgesidir.

Asker: -bikini dikenli tel örgüler gibidir, araziyi korur, ama manzarayı örtmez.

Bir tutucu: -biz kırk yıllık haremimizi bile bu kılıkta bir gün olsun görmedik.

DGM: Aslolan, bölünmez bütünlüktür, bölünmez bütünlüğün parçalanmasını temsil eder. Sakıncalıdır.

TÜBITAK: alternatif enerji arayışlarında, güneş enerjisinden daha fazla yararlanmayı temsil eder. İyidir.

YARGITAY BAŞSAVCILIĞI: Ayrılıkçılıktır.

BAŞBAKANLIK: Halkımıza, başımızı kuma soktuğumuzu anımsattığından sakıncalıdır.

ÜNİVERSİTE GENÇLİK ÖRGÜTÜ: Bir başkaldırı unsurudur. Gereklidir.

TSK: Üstsüzlüğe giden bir yoldur. Ast üst hiyerarşisini bozacaktır.

CHP: Alt ve Üst halk tabakalarında eşit paylaşımı temsil eder.

BİLGE: Hiç bir şeyin üstü örtülmemelidir, Komple kaldırılmalıdır. Yaşasın özgürlük.

şeytan & kadın
İnsanlığın ilk var olduğu dönemde adamın biri şeytani yakalamaya karar vermiş fakat bunun için 40 yıl boyunca Tanrı ya ibadet etmesi gerekiyormuş. Karısıyla,dostlarıyla ve bütün dünya ile ilişkisini kesmiş ve 40 boyunca Tanrıya ibadet etmiş.
40 yıl sonunda Tanrı ibadetinin karşılığı olarak ona şeytanı ağzı kapalı bir şişenin içinde sunmuş.
Adam da karısına o şişeye sahip çıkmasını dünyada neler olup bittiğini artık öğrenmek istediğini söyleyerek dışarı çıkmış.
Kadıncağız şeytanı merak ediyormuş. Merakına bir türlü engel olamayıp şişenin ağzını açıvermiş. Açmasıyla şeytan dışarı çıkmış ve gülmeye başlamış.
Merakına engel olamadın ve kocanın 40 yıllık emeğini boşa çıkardın.
Kadın da şeytan a ; Sen o şişenin içinde hiç değildin ki Şeytan ;
Nasıl olur? şişeden çıktım sende gördün
Kadın; O şişenin içinde hiç değildin.
Nasıl o şişenin içine girebilirsin ki
Şeytan; Gireyim de gör (der ve şişenin içine giriverir)

YANIT ; ADAMIN ŞEYTANI HAPSETMESİ 40 YILINI,KADININ İSE 5 DAKİKASINI ALMIŞ. ŞEYTANDA TANRIYA İSYAN ETMİŞ VEEEEEEEEEE. TANRIM MADEMKİ KADINLARI YARATACAKTIN O ZAMAN BENİ NEDEN YARATTIN!!!!!!!!!!!!!!!!

Kızlar Erkekleri Neden Sever?
1. Omuzları ergonomiktir.
2. Ne kadar gereksiz detaylar içerirse içersin, anlattığımız her şeyi dinlerler. 3.İltifat edip güzel ve akıllı hissetmemizi sağlarlar.
4.Peşimizden koşturup özgüvenimizi arttırırlar.
5.Traş olduklarında yanakları yumuşacık olur.
6.Hesabı ödemek için istekli olurlar.
7.Büyüyünce bize bakma hayalleri kurarlar.
8.Çiçek alırlar.
9.Her zaman için teknolojiden bizden daha iyi anlarlar.
10.Bir araya geldiklerinde ilgimizi çekmeyen konulardan konuşup bizi sıksalar bile, teknik servis olarak işimize yararlar.
11.Eve geç kalma dertleri olmadığından, bizi uğurlamadan eve gitmezler. 12.Ailemizden gece izni alabilmemiz için dua ederler.
13.Ağladığimızda bizden fazla üzülürler.
14.Ağlayarak onlara her istediğinizi yaptırabilirsiniz. (üstelik bu gerçeği bilirler de)
15.Pek ağlamazlar ama ağladıklarında da çok şirin olurlar.
16.Sık sık en iyi arkadaşımız olurlar
17.Bizim için ulaşamadığmız raflardaki eşyaları alırlar.
18.Riskli işlere onlar girerler.
19.Bi durum olduğunda müdahale ederler.
20.Namus kurtarmacalık oynarlar, kendilerini Cüneyt Arkın zannederler. 21.Olmadık şeylere kıskanıp bizi kendilerine güldürürler.
22.Kapıları açar, hatta bazen sandalyelerimizi tutarlar.
23.Takım elbise ile acaip janti olurlar.
24.Opücüklerden sıkılmazlar.
25.Sadece yumuşak olmamız bile onlar için müthiştir.
26.Çocuk doğurma yeteneğine sahip olmamızı büyük bir hayret ve saygı ile karşılarlar. Onlar takdir edilmekten büyük zevk alan, güçlü görünüşlü küçük çoçuklardır. Yaptıklarını onaylıyor gibi görünüp istediğimizi yaptırır,sonra da acırız.Pek tatlı şeylerdir doğrusu.Bu güzellikleri hergün yaşamak yada bir daha asla yaşamamak için...

Salaklığın Tarihi
Bob Fenster in Salaklığın Tarihi kitabından örneklerArizonalı bir adam kelepçelerle oynarken kendini kelepçeledi ve anahtarı bulamadı...Kendisini kurtarmak için çilingir çağırmak yerine polisi arayınca başı belaya girdi...Onu kelepçeden kurtaran polisler, ödenmemiş bir kefalet borcu bulunduğunu belirleyince onu yeniden kelepçelediler...

Gillette şirketi 1902 yılında güvenli jilet satmaya başladığındayüzlerce erkek satın aldı.Sonra da bu jiletlerin sakallarını kesmediğinisöyleyerek onları çöpe attılar. Gillette yetkilileri, mutsuz müşterilerintıraş olmadan önce jiletin sarıldığı kağıdı çıkarmadıklarını fark ettiler.

Chevrolet, yeni model arabası için Nova ismini buldu ama sonraarabayı Latin Amerika da satamayacakları anlaşıldı... Çünkü Nova,İspanyolca da gitmez anlamına geliyordu.

1932 yılında Los Angeles olimpiyatlarında Fransız atlet JulesNoel in disk atmada kırdığı olimpiyat rekoru sayılmadı. Çünkü atışıizlemesi gereken bütün hakemler, sırıkla yüksek atlama yarışmasınıizlemek için arkalarını dönmüşlerdi...

1840 da ABD başkanlığına seçilen William Henry Harrison, çoksoğuk bir günde Washington da açık havada düzenlenen görevebaşlama töreninde şapka ve palto giymeyi reddederek yaptığıuzun konuşma sonucu zatürre oldu. Yeni başkan sadece bir ay görev yaptıktan sonra öldü.

Meksika daki bir sağlıklı yaşam merkezinin sahibi, vasiyetinemezarlığın sigara içilmeyen bölümünde gömülmek istediğini ısrarla ekletmeye çalıştı.

1971 de toprak kaymalarını incelemek isteyen Japon bilimadamları, büyük bir yağmur fırtınası efekti yapmak için bir tepeyi yangınhortumlarıyla adam akıllı suladılar. Bu yüzden tepenin çökmesi sonucu meydanagelen heyelanda, dört bilim adamıyla 11 izleyici hayatını kaybetti.

Fransız ordusu, askerlerin mayın tarlalarında yürüyebilmelerinisağlayan patlamaya dayanıklı botlar icat etti. Fakat botlar o kadar ağır veiçinde yürünmesi o kadar zordu ki, askerler mayınlarla havaya uçmadan öncepusuya yatan düşman askerleri tarafından vuruluyorlardı.

1985 de New Orleanslı cankurtaranlar o yıl şehrin havuzlarındakimsenin boğulmamasını kutlamak için bir parti verdiler. Partide konuklardan biri boğuldu.

1975 de İngiliz bir çift televizyonda en sevdikleri programıizlerken erkek yarım saat süren bir gülme krizi sonucu kalp krizi geçirerek öldü.Eşi, cenazeden sonra programın yapımcılarına bir mektup yazarak,kocasını hayatının son dakikalarında bu kadar mutlu ettikleri için teşekkür etti.

1983 de mağazada hırsızlık yaparken yakalanan San Diegolu birkadın polislere eğer onu bırakmazlarsa morarana kadar nefesinitutacağını söyledi. Polisler kadını bırakmadılar, o da gerçekten ölünceye kadar nefesini tuttu.

TEMBELLİK YASASI
Madde 1 : İnsanlar yorgun doğar dinlenmek için yaşar.
Madde 2 : Çalışmak yorar.
Madde 3 : Gündüz dinlen ki gece rahat edesin.
Madde 4 : Yatağını kendini sevdiğin gibi sev, içinden çıkamayacağın gibiyap.
Madde 5 : Yarın yapabileceğin işi bugün yapma.
Madde 6 : Bugünün işini yarına bırakma, erteleyebileceğin kadar ertele.
Madde 7 : Dinlenen birini görünce otur ona yardım et.
Madde 8 : Oturmak mümkünse ayakta durma, yatmak mümkünse oturma.
Madde 9 : Tembellikten kimse ölmemiş.
Madde 10 : Çalışma isteği duyunca biryere otur isteğin geçmesini bekle.

Söylediler ve Öldüler
+Ohooo,doktorun her dedigini yapmaya kalksak acliktan oluruz birader. Hadi yiyin,yiyin. Afiyet olsun!
+Abi,ben bu arabayla gozu kapali 180 yaparimbe!
+Baksana,notr olan tel bu muydu?
+Ulan,biz bugune kadar kac bomba imha ettik,biliyon mu?Cok konusma da kes su mavi teli
+Sayin seyirciler simdi gosterimin en nefes kesici numarasini yapacagim;Aslanin agzina basimi sokuyorum....
+Arkadas,ben denizde buyudum.Simdi sana 30 metre dipten kum cikariyimda gor.
+Teleferikten korkacak ne var hayatim=Sen hic gaazetelerde teleferik kazasi okudun mu?
+Burasi eskiden mayin tarlasiymis ama artik bi tane bile kalm...
+Korkacak bi sey yok yahu.Bu saatte tunelden tren gecmez.
+Su onundeki arabanin fren lambalri neden bu kadar sari ve parlak?
+Oglum bu mantarlar zehirli degil.Bak,ben nasil yiyorum...
+Amma keskin virajmis be.
+Canim!Ne sirin kopeksin sen!
+Vay beee!..Ne kadar da yuksekmis bu bina!insanlar...arabalar... buradan karinca gibi gozukuyo.
+Aklinca beni kandiracan diil mi?Elindeki tabancanin oyuncak oldugunu bilmiyor muyum sanki?
+Bu virajin ulkemiz icin hayirli,ugurlu olmasini diliyor,hafriyat calismalarini baslatacak ilk dinamiti patlatmak uzere dugmeye basiyorum...

T.c Guiness Rekorları
MUSTAFA TOPALOĞLU: Uzaya çıkmamış tek uzaylı olma rekoru...
B. ECEVİT: En seri başbakan olma rekoru...
HÜSAMETTİN ÖZKAN : En iyi yardımcı oyuncu rekoru..
S. DEMİREL : 40 yıl ülkeyi yönetip hiçbir terslikten sorumlu olmadığınısöyleyip umut olma rekoru...
T. ÇİLLER: Bir cümle içinde en çok pot kırma rekoru...
HÜLYA AVŞAR: Bir koltuğa bir bostan sığdırma rekoru...
M. BÜYÜKERMAN : Konusu her ne olursa olsun her soruya mankenlerden bahsederek yanıt verme rekoru...
ERKAN MUMCU: En hızlı çıkış , fırça yeme ve en hızlı özür dileme rekoru...
05 EDİ : Herkesle kavga edip sevilmediği halde , fenerlilerin oylarıyla yarışma kazanma rekoru...
VJ LER: 10 dakikada 20 kere evet ile başlayan cümle kurabilme rekoru...
VATANDAŞ: Batan bankaları vergileriyle kurtarma rekoru...
HINCAL ULUÇ : Maydanoza en çok benzeme rekoru...
FATİH TERİM : İtalyada bir yıl içinde iki kere tahta geçip iki kere tahttan indirilen tek imparator olma ve sadece mimiklerini kullanarak bir maçı 90 dk. anlatabilme rekoru...
MEDYA : Her dalda "en" olma rekorunu medya kırdı...
ORHAN PAMUK : En çok sattığı halde en az okunma rekoru...
BÜLENT KORKMAZ VE HASAN ŞAŞ : Futbol oynamak yerine yeşil sahada hakemle konuşma rekoru....
MUSTAFA DENİZLİ : Hiçbir maça aynı kadroyla çıkmama rekoru...
RAPAİÇ : En uzun adale sakatlığı geçirme rekoru...
REHA MUHTAR : Yetişkin ve sağlıklı bir sığırı 4 soruda yere yıkma rekoru..
BANU ALKAN : Şarkı söyleyerek bir göl dolusu kurbağayı kaçırma rekoru...

Mübarek sene 2008 :)))
budur yaa!!
30 ağustos hariç tüm tatiller hafta içi :))))

Tatil Günlerinin İsmi Süre Ay Gün
YILBAŞI 1. GÜN 1 OCAK SALI
ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI 1 GÜN 23 NİSAN ÇARŞAMBA
ATATÜRK'Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI 1 GÜN 19 MAYIS PAZARTESİ
ZAFER BAYRAMI 1 GÜN 30 AĞUSTOS CUMARTESİ
RAMAZAN BAYRAMI AREFESi 1/2 GÜN 29 EYLÜL PAZARTESİ
RAMAZAN BAYRAMI 1. GÜN 30 EYLÜL SALI
RAMAZAN BAYRAMI 2. GÜN 1 EKİM ÇARŞAMBA
RAMAZAN BAYRAMI 3. GÜN 2 EKİM PERŞEMBE
CUMHURİYET BAYRAMI 1,5 GÜN 28 EKİM 29 EKİM SALI ÇARŞAMBA
KURBAN BAYRAMI AREFESi 1/2 GÜN 7 ARALIK PAZAR
KURBAN BAYRAMI 1. GÜN 8 ARALIK PAZARTESİ
KURBAN BAYRAMI 2. GÜN 9 ARALIK SALI
KURBAN BAYRAMI 3. GÜN 10 ARALIK ÇARŞAMBA
KURBAN BAYRAMI 4. GÜN 11 ARALIK PERŞEMBE

SON ZAMANLARDA GÜNDEMİ MEŞGUL EDEN TRABZONSPOR-SİVAS MAÇI VARDI.

SEVGİLİ SPOR YAZARIMIZ ERGÜN ATA ÇOK GÜZEL BİR YORUM YAPMIŞ FANATİK GAZETESİNE. YAZDIKLARINI SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM...

KLİMA ÇARPACAK!


19.08.2007

Ayman’ı izledik dikkatle. Önce dini ve milliyeti farklı oyuncu kendisine faul yaptı. Ardından, dini aynı, milliyeti farklı oyuncu da çelmeledi, penaltı oldu. Olay uluslararası boyut kazanmadı. Annesi Mısır’dan telefon açmadı! “Evladım dön!” demedi. Başkanı, bunun dinler, milliyetler savaşı olduğunu açıklamadı! Mısır Büyükelçiliği arayıp, bilgi almadı!
Bir futbol maçıydı bu, oynandı bitti.

Orduspor Eskişehirspor, 2. Lig B Kategorisi’nde Ordu’da karşılaştı. Eli bıçaklı bir kişi -ki o kişi, son seçimlerde bağımsız milletvekili adayı oldu- devre arası sahaya girdi. Eskişehirspor, “can güvenliği yok” dedi, maç yarıda kaldı. Orduspor evinde 2-0 yenikti. Maç tekrar edildi, Orduspor 4-0 kazanıp, bir üst lige çıktı. Yeni bu olay, daha 2 sezon önce oldu.

Örneği şunun için verdik: Yönetmelik ve kurallara göre Trabzonspor’un cezası belli, neyse verilmeli. Ama Türkiye’de cezalar, yönetmelik ve kurallara göre verilmiyor bizce. Eğer öyle olsa, saha ortasında suçlunun cezasını bizzat infaz eden Mehmet ve Musa, bu kadar ucuz kurtulabilir miydi? Yani hatalı hakemi, MHK’nın değil de, kulübün, futbolcunun cezalandırması gibi. Bu ülkede kritik konularda “eyyam” kararları geçerlidir. Trabzonspor ceza alacak, almalı ama bu direkt yönetmelik ve kural gereği olmayacak.

Trabzonspor’u “Klima” çarpabilir!
Anımsayınız; asıl işinden başka her şeye bulaşırken, başkanı olduğu şehri “kerbelaya” çeviren zatın, genel başkanına rövanş aldırmak amacıyla, Mali Genel Kurula siyasi tehditle seçim maddesi koydurma hevesi vardı, kursağında kalmıştı. Bu genel kurula Trabzonspor Başkanı, kurumunun, bugünlerde gözden geçireceğini söylediği açık desteği ortadayken katılmamıştı, kimilerine göre katılamamıştı çünkü iki arada bir derede kalmıştı, “klima çarptı, hasta” denmişti.
Şimdi de bu nedenle Trabzonspor’u klima çarpabilir.
Yönetmelik ve kuralları geçiniz. Kongrelerde duruş ve tavırlar çok önemlidir. “Patagonya” burası ya!


Image Hosted by ImageShack.us

İŞTE AYNEN BU ŞEKİLDE ÖLDÜRÜR

Günlük

Kadının Günlüğü:

> >Bugün üç yıl bitti. Onun karşısına gelinlikle
> >çıktığım günkü kadar mutluyum. Tanrım, onu ne kadar
> >seviyorum. Mükemmel bir erkek, cazibeli, yakışıklı,
> >anlayışlı, sevecen, her şey var.
> >
> >
> >
> >Bugün Cumartesi, bıraktım arkadaşlarıyla eğlensin.
> >En sevdiği yemek olan pastırmalı kuru fasulye ile
> >pilav yapıyorum. Pişti, demleniyor. Banyo yaptım, en
> >sevdiği kıyafeti giydim. Yemekten sonra, şöminenin
> >karşısına bir şişe kırmızı şarapla uzanacağız.. Eve
> >geldi sonunda. Beni öpüşü biraz soğuktu, aklı başka
> >yerde sanki. Aman Tanrım, yoksa? Tüm cilvelerime
> >rağmen, bana saldırmadı. Arkadaşlarıyla ne
>yaptığını
> >sordum, ağzında bir şeyler geveledi. Yemekte biraz
> >keyfi yerine gelir gibi oldu, ama hala dalgın, hala
> >uzak, hala kabuğuna çekilmiş. Herhalde ÖTEKİNİ
> >düşünüyor. Benden genç mi acaba? İşyerindeki sarışın
> >pazarlama temsilcisi olmasın? Şöminenin karşısında
> >şarabımızı yudumlarken, artık dayanamadım "neyin
> >var?" diye sordum. Gülümsedi, zoraki bir gülümseme,
> >acı dolu, uzaklık dolu..
> >
> >"Yok bir şeyim" diye geçiştirdi. O gürül gürül yanan
> >aşkın bu kadar çabuk biteceğine inanamıyorum, daha
> >dün bana ebediyete kadar benimle olmak istediğini
> >söylüyordu. Bugün aramızda iletişim kopukluğu
> >başladı bile. Belki de kilo alıyorum. Çok mu vır vır
> >yapıyorum? Elini tuttum. Elimi okşadı, ama eller
> >hissiz, parmak uçları soğuk... Stepe başlasam? Çocuk
> >istesem? Yalan, yalan, yalan.
>Kendimi kandırmaktan
> >başka bir şey değil bunlar. Bitti... Bittti...
> >Bitti.
> >Tanrım, ölmek istiyorum. Kendimi son kez onun
> >kollarına attım. Ağlaya ağlaya uykuya dalmışım.
> >
> >
> >
> >Aynı gün

Erkeğin Günlüğü:

> >Öf be, Fener yine yenildi.. Ama kuru fasulye
> >güzeldi!




İş Başvurusu
Alttaki iş başvuru formunu dolduran Mehmet Tartar'ın başvuru formuna yazdığı cevaplar gerçektir.

1. Adınız Soyadınız: Mehmet Tartar
2.Yaşınız: Yirmi sekiz.
3. Şirketimizdeki hangi pozisyon için Başvuruyorsunuz? Mümkünse yatay bir pozisyon için. Eğer daha ciddi bir cevap istiyorsanız, ne iş olsa yaparım. Şart öne sürebilecek durumda olsaydım, burada bu formu dolduruyor olmazdım.
4. Düşündüğünüz ücret: Aylık 5.000 YTL maaş artı yıllık kârdan yüzde 10 hisse! Eğer bu mümkün değilse, siz bir ücret Önerin, ben size evet yahut hayır derim.
5. Eğitiminiz? İdare eder
6. Son işiniz. Sadist bir şefin deneme tahtası olmak.
7. Son ücretiniz: Hak ettiğimin çok altında.
8. Önemli başarılarınız: Arakladığım kalemlerden muhteşem bir kolleksiyonum var; evde sergiliyorum.
9. İşten ayrılma sebebiniz: Bkz. Cevap 6
10. Size ulaşabileceğimiz saatler: Banka atm'si gibiyim: 7/24.
11. Çalışmak istediğiniz saatler: Pazartesi, Salı ve Perşembe 13.00-15.00 arası.
12. Şimdiki işvereninizle görüşebilir miyiz? İşverenim olsa burada olmazdım.
13. Fizik durumunuz 20 kilogramdan fazla taşımanıza engelMİ? Belli olmaz, ne taşıdığıma bağlı.
14. Otomobiliniz var mı? Evet, ama soru yanlış sorulmuş. "Çalışır durumda bir otomobiliniz var mı?" diye sorsaydınız, cevabım farklı olurdu.
15. Daha önce bir yarışma veya madalya kazandınız mı? Madalyam yok ama lotoda iki kere 3 tutturdum.
16. Sigara içiyor musunuz? Otlanacak bir enayi bulabilirsem.
17. Beş yıl sonra ne yapmayı hayal ediyorsunuz? Bana tutkun zengin bir fotomodelle Bahama Adaları'nda yaşamayı. Bir yolunu biliyorsanız bunu beş yıl beklemeden de yapabilirim.
18. Yukarıdaki bilgilerin doğruluğunu taahhüt ediyor musunuz? Hayır, ama sıkıyorsa aksini iddia edin.
19. Sizi bu başvuruyu yapmaya iten gerçek sebep nedir? Birbiriyle tutarlılık derecesini kestiremediğim iki cevabım var :
a) İnsan sevgisi ve tüketicilerin iyi beslenmesine katkıda bulunma arzum.
b) Gırtlağıma kadar borca batmış olmam..

Sonuç: Mehmet Tartar işe alındı.